Bir Düello Bir Suikast - Kazım Karabekir'in mücadelesi

 Merhaba

Kazım Karabekir Paşa ismini tüm yurttaşlarımız az çok duymuştur. Kendisi Kurtuluş Savaşımızda Doğu Cephesi komutanı olarak faydalı işler yapmış ve Kurtuluş Savaşımıza büyük tesirleri olmuştur. Kazım Karabekir aynı zamanda geride bir çok eser bırakan ve yaşadıklarını tarihe not düşen bir isimdi. Fakat Kazım Karabekir'in kitapları uzun zaman yayımlanamadı. Daha doğrusu yayımlatılmadı. 

Burada bahsedeceğimiz kitabı ''Bir Düello Bir Suikast'' ismiyle şu an piyasada bulunan kitabıdır. Aslında önce Kazım Karabekir'i pek bilmeyen okuyucularımız için kısa bir bilgi vermek gerekir ki Karabekir Paşa'nın konumu, durumu hakkında biraz görüş oluşturmuş olalım. Daha önce söylediğimiz gibi Karabekir Paşa Milli Mücadelemizde Doğu Cephesi komutanı olarak görev yapmıştır. Doğu bölgesinde Milli Mücadele için gerekli olan örgütlenme için çok uğraşlar verdiğini o günkü yazışmalardan ve belgelerden görüyoruz. Hatta Mustafa Kemal Paşa daha Samsun'a çıkmadan önce başlayan ve bölge insanının 1918 Mondros Mütarekesi'nden sonra hukuksuzca başlayan işgallerin duyulmasıyla bir araya gelerek vatan savunması için toplanılmasına da oldukça katkılar vermiştir. Aynı zamanda bölgedeki Ermeni çetelerinin itilaf devletlerinin yardımıyla toprak işgallerini de bertaraf etmiş bu vesileyle Doğu'daki tehdit ortadan kalkmış ve Batı Cephesi rahatlayarak Batı'daki işgallere odaklanabilmiştir. Yine Doğu'daki savaşlardan kazanılan silah ve mühimmatlar da Batı cephesine gönderilerek oldukça zor durumda olan orduya taze kan ve moral olmuştur. Tafsilatı Kazım Karabekir'in "İstiklal Harbimizin Esasları" kitabından okunabilir. 

Lakin Kazım Karabekir İstiklal Savaşından sonra bir kenara atılmış, kurduğu parti irtica iddiaları arasında kapatılmış ve hatta İstiklal Mahkemesi'nde yargılanmıştır. Bunun da tabi sebepleri vardır fakat bu yazımızda bunlardan bahsetmeyeceğiz.

Bir Düello Bir Suikast kitabı tam olarak da Paşa'nın "İstiklal Harbimizin Esasları" adlı kitabını yazmaya karar vermesinin hemen öncesinde ve sürecinde ve de sonrasında neler yaşandığı ile ilgili bir kitap. Kesinlikle okunmaya değer ve sisli olan yakın tarihimize bir ışık yakacak bir eser. Okudukça "yuh artık bu da mı olmuş" diyeceğiniz şeyler yaşanmış.

Kitap 1933 yılında Milliyet gazetesinde "Ankaralının Defteri" adıyla bir yazı dizisiyle başlayan olayların detaylarını aktarıyor. Yazı dizisi Milli Mücadele döneminde yer almış bazı isimleri eleştirmeye ve hatta karalamaya varacak içerikleri ihtiva ediyor. Bu yazı dizisinin akabinde Kazım Karabekir'de cevap hakkını kullanarak gazeteye mektuplar göndermeye başlıyor ve olaylar bundan sonra oldukça enteresan bir hal alıyor.

Kitapta benim en ilgimi çeken paragraflardan birini aşağıya naklediyorum. Kazım Karabekir aktarıyor:

"Bu aralık mühim bir haber aldım. Gazi'nin ağır rahatsızlanmış bir zamanında, bu devrin devamıyla saadetlerini temin edecek bazı adi ruhlu insanlar, kendisine müracaatla, tabi lazımı kadar dualardan sonra, bir felaket zuhurunda (Mustafa Kemal Paşa'nın ölmesi durumunda) kimin etrafında toplanmaları lazım geldiğini sormuşlar. Gazi de "Budalalar, siz uyuyorsunuz, muhalifler sinsi sinsi milletin ruhunda yaşıyor. Benden sonra Karabekir vaziyete hakim olacaktır." demiş. Böylece muhaliflerin millet gözünden düşürülmesi için İstiklal Harbi'nde bir iş görmediklerini ve hatta muhalefet bile ettiklerini daha canlı bir surette ve şahıslarımıza geçit resmi yaptırılarak istikbalimizin bitirilmesine karar verilmiş. Bu işi Milliyet gazetesi sahibi Mahmut Bey üzerine almış. Bu Mahmut Bey ki, Manastır'da bir karakolda mülazım iken, ben Mıntıka Erkan-ı Harbiyesi'nde idim. Kendi halinde sessiz otururdu, değerli bir hizmetini görmemiştim. Meşrutiyet'te şehzadelerin muallimliğinde hoşça vakit geçirmiş. İstiklal Harbi'nde Gazi'nin yaveri Binbaşı Mahmut Bey olarak yaşamış, Cumhuriyet devrinde ise, birkaç mühim müessesenin idare meclisi reisi ve azalıklarında vatan borcu ödemekte.. Milliyet Gazetesi gibi, Gazi'nin parası ile açılan ve kökleşen bir gazeteye sahip görünmekte ve tabi milletin gözbebeği olarak Millet Meclisi'nin de kiram uzuvlarından. Bu kadar çok ve yorucu vazifelere hayatını, rahatını feda eden bu yaver beyin on bin liralık bir otomobile ve muhtelif renkteki gözleri ile, ayrı ayrı neşe saçan dört metrese malik olması çok görülmez."

Kitap Karabekir Paşa'nın gazeteyle olan mektuplaşmalarını ve gazetenin neşrettiği yayınları da aktararak Kazım Karabekir' in düello olarak isimlendirdiği bir olaylar zincirini bizlere aktarıyor. Daha sonrasında işler kızışınca da Kazım Karabekir'e yapılması planlanan bir suikast ile ilgili de bazı bilgiler veriyor. 

Mustafa Kemal Paşa'nın kendi ağzından da etrafındaki dalkavuklardan yakındığını biliyoruz. Bununla ilgili de aslında bir yazı yazmalı ve Gazi'nin etrafında onu kullanarak rütbe ve pozisyon sağlayan tipleri de incelemeli aslında. Çünkü belli ki bu tipler Gazi ahirete intikal etmeden önce böyle bir durumun vuku bulmasından sonrası için de bazı planlar ve girişimler yapmışlar. 

Kazım Karabekir Paşa'nın bu kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Kazım Karabekir de doğrularıyla yanlışlarıyla bu millete hizmet etmiş bir komutandı. Ancak dönemi iyi anlayabilmek için Karabekir Paşa'nın da yazdıklarını okumalı ve bugünümüzün siyasi ortamının temellerinin atıldığı Cumhuriyet Devrinde yaşananları iyi analiz etmeliyiz. Karabekir' in kitapları neden 1950'lere kadar yayımlatılmadı? Neden Kazım Karabekir Gazi ölene kadar herhangi bir şekilde aktif bir görev alamadı? Milli Mücadele'ye büyük katkıları olan bir komutan neden durdurulmak istendi? 

Konuyla ilgili belgeli eserleriniz varsa lütfen sakallibeyaz@gmail.com adresine gönderin ya da yorum olarak konuya ekleyin. Üzerinde konuşalım.

Sağlıcakla..

Aksakal


Comments

Popular posts from this blog

Osmanlı dönmelerinin mezalimleri Samiha Ayverdi – Ne İdik Ne Olduk

ERASMUS NEDIR? ERASMUS ISMI NEREDEN GELIR?